Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kırmızı kil | red clay n. |
General | kırmızı kil | adamic earth n. |
General | kırmızı kil | lateritic adj. |
Technical | ||
Technical | kırmızı kil | laterite n. |
Environment | ||
Environment | kırmızı kil | laterite n. |
Geology | ||
Geology | kırmızı kil | adamic earth n. |
Geology | kırmızı kil | laterite n. |
Geology | kırmızı kil | red clay n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Construction | ||
Construction | kırmızı pişmiş kil ürünü | terra cotta n. |
Mining | ||
Mining | kilermeni (ermenistan'da yaygın olan kırmızı renkli kil) | armenian bole n. |
Mining | kilermeni (ermenistan'da yaygın olan kırmızı renkli kil) | bolus armenus n. |
Mining | kilermeni (ermenistan'da yaygın olan kırmızı renkli kil) | bole armoniac n. |
Mining | limni'den çıkarılan ve eskiden tıpta kullanılan grimsi sarı veya kırmızı renkli kil | lemnian bole n. |
Geology | ||
Geology | abisal kırmızı kil | abyssal red clay n. |
Geology | kırmızı kil haline gelmek | laterize n. |
Geology | kırmızı kil haline gelmek | laterise n. |
Art | ||
Art | verdiği kırmızı renk sebebiyle süslemede kullanılan bir tür kil | kokowai [new zealand] n. |